Su Deposu Temizlenmezse Ne Olur?

Binalarda kullanılan çeşme suyundaki tat ve koku gibi değişiklikler, su depolarının temizliğine dikkat edilmediği olarak söylenebilir. 

Türkiye nüfusunun yüzde 80’i şehirlerde olup genelde çok katlı binalarda oturulduğunu düşünürsek, su deposu temizliği genel anlamda bir toplum sağlığı konusudur. Su depolarında biriken buradan yüksek katlara iletilen suyun sağlıklı olması gerekir.

Işıksız ve havasız ortamda bekletilen suyun diğer sulara göre daha hızlı bakteri ürettiği söylenebilir. Eğer su kokuyor ve rengi değişmeye başladıysa o su pis ve mikrop kaynağıdır. Şehir su şebekelerinden gelen suya kanalizasyon ve yağmur suyu ile gelen sularında eklendiğini düşünürsek daha büyük sorunlara neden olabilir.

Binalarda bulunan su depoları en alt zeminde olduğu için varlığı bile unutulabilir. Dezenfekte edilmeyen bu su depoları içinde mikrop yuvalarının dışında hayvan ölüleri, solucanlar, sülükler, kum, balçık, böcekler, inşaat atıkları ve çöpler bulunduğu görülmüştür.

Birçok apartman kullanıcısına sularının bina içindeki su deposundan geldiğini söyleseniz de inanmaz. Direkt olarak şehir suyu şebekesinden evine geldiğini düşünür. Bu yüzden su deposu temizliği pek akıllara gelmez. Yemek yaparken, meyve ve sebze temizliği, ağız ve diş fırçalama, yüz yıkama, çamaşır ve bulaşık makinelerinde kullanılan suyun su depolarında dolan şebeke suyunun hidroforlar ile basılarak gelen su olduğunu unutmamak gerekir.

Temizlenmeyen depolardan gelen suların çamaşır ve bulaşık makinesine zarar vereceği de unutulmamalıdır.